Başarı Yolunda Adım Adım İlerlemek
Başarı, içimizdeki potansiyeller doğrultusunda belirlenen amaca ulaşmak için bilgimizi, yeteneklerimizi, düşüncelerimizi kullanarak aldığımız kararların, attığımız adımların bizi hedeflenen sonuca ulaştırmasıdır.
Bir yere varabilmek için önce nereye gittiğimizi ve nereye varmak istediğimizi biliyor olmamız gerekir.
Nereye gittiğini bilen insana yol vermek için dünya kenara çekilir. (David S. Jordan)
Başarının ilk adımı, kendimize bir hedef belirlemektir. Kendisine bir hedef, bir amaç belirlemeyen insan; rüzgar nereye götürürse kendini orada bulur. Ve bu bilinçli bir çaba, farkındalıklı bir yaşam değildir. Bizi gitmek istediğimiz hedefe taşıyacak olan, kendi öz kaynaklarımızdır. Bunlar: Bilgimiz, kişiliğimiz, eğitiminiz, insanlarla olan iletişimlerimiz, düşüncelerimiz ve içsel disiplinimizdir.
Eğer hangi limana doğru seyrettiğimizi bilmiyorsak, hiçbir rüzgar bizim için uygun değildir. (Seneca)
Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalara değil. (Einstein)
Başarı yolunda kendini bilmek ve tanımak çok önemlidir. Neyi yapabileceğimizi veya yapamayacağımızı bilmek bizi boş yere zaman ve emek harcamaktan koruyacaktır.
İnsanlar genellikle olduklarına inandıkları kişi haline gelirler. Eğer bir şeyi yapamayacağıma inanırsam, bu inanç onu yapma gücünü elimden alır. Yapabileceğimeinanırsam, başlangıçta sahip olmasam bile onu yapacak gücü kendimde bulurum. (Gandi)
İçimizde yatana kıyasla, önümüzde uzananlar ve geride bıraktıklarımız küçük meselelerdir. Ve içimizde olanı ortaya çıkardığımızda mucizeler meydana gelir. (Henry David Thoreau)
Başarı yolunda yeni bakış açıları geliştirmek, kendini ve bilgilerini sürekli revize etmek de önemlidir. Vizyonsuz ve misyonsuz bir insan, olduğu yerde saymaya her zaman mahkûmdur.
Varlığını sürdüren tüm başarılı şirketler gibi insanın da bir misyonu ve vizyonu olmalıdır.
Yeni bir vizyon yaratmak için gereken adımlar
İlham: Hayatınızı nasıl daha geliştirebileceğiniz ve güzelleştirebileceğiniz konusunda içsel bir anlayış geliştirmek, yeni düşünceler bulmaktır.
Heyecanlı ve İstekli olmak: Amacınız konusunda sönmeyen bir heyecan ve istek sizi sürekli motive edecektir. Böylece o işe başlamak ve devamını getirmek için gereken içsel gücü içinizde bulacaksınız. Dış faktörlerden çok etkilenmeden, içten gelen bir motivasyon her zaman için daha etkili sonuç verir.
Tutku: Tutku, isteklerin ve eylemlerin itici gücüdür.
Eylem: Hedeflenen sonuca ulaşmak için harekete geçmektir.
Başarıya ulaşmak için doğru iletişim kurmak ve insan ilişkilerini güzel bir şekilde yönetebilmek bizim için faydalı olacaktır. Bazen tek başımıza düşünemediğimiz bir fikir veya göremediğimiz bir şey, başka bir insandan bize gelebilir. Kendi başımıza tamamlayamayacağımız bir şeyi başka birinin dışsal ve içsel (maddi- manevi) kaynakları aracılığıyla tamamlayabiliriz.
Kendi inandığın bilgilerin gücüyle değil, ilişkinin gücüyle kazanırsın.
(Xavier Amador)
Başarı yolunda ilerlerken düşünmek ve strateji oluşturmak önemli adımlardandır. Netlik, başarıdan önce gelir. Daha fazla düşünerek, öncelikleriniz ve odaklanmak istedikleriniz hakkında iyi bir fikriniz olacaktır. Böylece daha iyi kararlar alacak, daha zeki seçimler yapacaksınız.
Günlük programınız, en derin değerlerinizle uyum içinde değilse, özgün başarı ve kalıcı mutluluk elde etmeniz mümkün değildir.
Başarılı olmak için kalabalığı takip etmekten kesinlikle vazgeçin. Kalabalığı takip ederek varacağınız tek yer çıkış kapısıdır. İçinizdeki en iyiyi sergileyin. Yeniliklere açık olun ve tutkunuzu elinizden bırakmayın. Size değişik, tuhaf hatta deli diyebilirler. Fakat unutmayın, her büyük lidere başta güldüler şimdiyse onlara saygı gösteriyorlar. Unutmayın, başarı birden bire gerçekleşmez. Başarı, her gün üzerinde çalışılan bir süreçtir. Bu sürecin içinden geçmelisiniz.
Hedeflerini belirle, planlarını yap, eyleme geç ve hayallerini gerçekleştir. Kişisel sorumluluk dedikleri bundan ibarettir. Ancak, elinden gelenin en iyisini yaptığında bırak; izin ver geri kalanını yaşam halletsin. (Robin Sharma)
Başarısızlıktan uzaklaştırıcı öneriler
Hayat, her zaman bizi yükseğe taşıyamaz. Hayatta, çıkışlarımız kadar inişlerimiz; başarılarımız kadar başarısızlıklarımız da olacaktır, öncelikle bunu kabullenmeliyiz. Eski başarısızlıklarımızı ve hatalarımızı sürekli düşünmek ve onlara hayıflanmak yerine tüm hatalar ve eksiklikler için önce kendimizi affetmeliyiz. Sürekli başarısızlığı düşünürsek, başarısızlığa odaklanırız ve odaklandığımız başarısızlığı yaşamamız kaçınılmazlaşır. Şu an, hatalı diye düşündüğümüz ve daha önceden verdiğimiz her bir karar, o zamanki bilinç düzeyinde verebileceğimiz en iyi karardı. O farkındalık ve bilinç düzeyinde görebildiğimiz kadarıyla, görünenler içinde kendimizce “en iyi” olanı seçtik.
Elbette, eylemlerimizin sorumluluğunu almak ve sonuçlarını kabullenmek önemlidir. Yaptığımız şeylerde; sonuçlar istediğimiz gibi gitmediğinde hep “şansızlık”, “onun yüzünden, bunun yüzünden” demek yerine seçimlerimizi kendimizin yaptığını her zaman hatırlamalıyız. Sıra dışı bir durum olmadığı sürece, seçimlerimizi yaparken kimse kafamıza silah dayamıyor. Şikayet ettiğiniz o insanla, siz seçtiğiniz için birliktesiniz. Ya da şu an istemediğiniz bir şeyi yapıyorsanız, siz kabul ettiğiniz için onu yapıyorsunuz. Sevmediğiniz işinizde, siz seçtiğiniz için kalıyorsunuz… Şu anki durumunuzun; eskiden vermiş olduğunuz kararların bir sonucu olduğunu, gelecekte olacağınız yeri de, şu an verdiğiniz kararların belirleyeceğini unutmayın. Gelecekte iyi bir yerde olmak için şimdiden kendimiz için güzel şeyler düşünüp, akıllıca kararlar almalıyız. Daha önce denediğimiz ve bizi başarısızlığa götüren o adımlardan farklı bir adım atmalıyız. Başkalarını ve kendimizi suçlamadan hayatın sorumluluğunu almayı öğrenebilmeliyiz.
Hataları, kendimiz dışında hep “dışarıda” arayarak eksiklerimizin farkına varmamız ve kendimizi geliştirebilmemiz mümkün değildir. Sorunların kaynağı olarak içimiz yerine hep dışarıya bakarak; kişisel gelişim yolunda bizi başarıya götürecek adımları atamayız ve bizi geliştirecek fırsatları göremeyiz. Bu da kendimize yapacağımız en büyük kötülüklerden biri olur.
Başarıya giden yol
Başarıyı yakalamak için aldığımız sonuçları değerlendirmek gereklidir. Başarı veya başarısızlık durumunda kendi kendimize şu soruları sormamız faydalı olacaktır.
1-Neyi doğru yaptım?
2-Neyi yanlış yaptım?
3-Neyi eksik yaptım?
4-Başka neler yapabilirdim?
5-Ne yapmam gerekirdi ve ben onu yapmadım?
Başarı yolunda kendine inanmak ve başarabileceğine güvenmek, önemli olan diğer etkenlerdir. Ayrıca kendi içsel iletişimimiz; kendimize dair inançlarımızı, kararlarımızı, olaylara bakış açımızı ve olaylar karşısında davranışlarımızı etkiler.
Kendi kendine ve çevresine: “Ne kadar uğraşırsam uğraşayım fizikte başarılı olamıyorum” diyen birisinin, şimdi ve gelecekte fizikte başarılı olması pek muhtemel değildir.
“Düşünmek, ruhun kendi kendisiyle konuşmasıdır.” Sokrates
Yapılan araştırmalarda insanların içsel konuşmalarının % 75-80’inin negatif, karamsar ve bizi güçsüzleştirecek yönde olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda bu kadar çok insanın kolayca depresyona düşmesi şaşırtıcı değildir. Ya da insanların özgüven eksikliğinin ve başarısızlık korkusunun bu kadar yaygın olmasına şaşırmamalıyız.
Kendinize ya da hayata dair olumsuz düşündüğünüzü ve yargılayıcı ifadeler kullandığınızı fark ettiğiniz her an, içinizdeki “stop” düğmesine basın. Başarılı olamayacağınızı, yetersiz olduğunuzu söyleyen kişileri asla dinlemeyin. Evet, dışsal faktörler her zaman bizimle ilgili olmayabilir ama neye inanacağımıza kendimiz karar veririz.
Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun, küçük insanlar bunu hep yaparlar… Oysa büyük insanlar, büyük düşlerinizi gerçekleştirebileceğinize inanmanızı sağlarlar.
(Mark Twain)
Başarı da, hayat gibi günden güne daha iyi öğrenilen bir şeydir. Bilgi ve deneyim sayesinde, insan kendisini ve mevcut durumunu geliştirir. Olduğunuz yerde sayarak, bir yere varmanız mümkün değildir. Başarmak için şimdi, hemen şu anda, var olan koşullarla bir karar verip, mazeret bulmadan ve ertelemeden, kararlı bir şekilde harekete geçmek gerekir.
Figen Karaaslan İndigo Dergisi- 2011